Moore Yasası Geride Kaldı: Yapay Zekâ Modelleri Her Üç Ayda Bir İki Katına Çıkıyor
Dijital dönüşüm yıllardır gündemde olsa da yapay zekânın yükselişi tüm alışkanlıkları altüst etti. Daha önce teknolojik ilerlemeler zamana yayılarak sindirilirken artık her şey birkaç ay içinde değişiyor. Bu değişim, yalnızca bireylerin değil şirketlerin, sektörlerin hatta toplumların da uyum sağlamak zorunda olduğu bir dönemi başlattı.
Teknolojideki Bu Hız Başka Hiçbir Dönemde Görülmedi
OpenAI’ın ChatGPT modelini kamuya açmasının üzerinden yalnızca iki buçuk yıl geçti. Ancak bu kısa sürede yaşanan gelişmeler, önceki on yıllarda yaşananlarla kıyaslandığında çok daha sarsıcı. Artık eski ölçütler geçerliliğini yitirdi. Moore Yasası’nın yerini yapay zekâ modellerinin kapasitesinin üç ayda bir katlandığını öne süren yeni bir düzen aldı. Bu durum, bazı uzmanlar tarafından “Yapay Zekâ Model Yasası” olarak adlandırılıyor.
Yatırım şirketi BOND’un ortağı Mary Meeker’ın yayınladığı kapsamlı rapor, bu dönemin ne kadar sıra dışı olduğunu rakamlarla ortaya koyuyor. Raporda yer alan bir istatistik dikkat çekici: Google, yıllık 365 milyar arama sayısına ulaşmak için dokuz yıl harcadı. ChatGPT ise aynı sayıya sadece iki yılda ulaştı.

Bu fark, teknolojinin bugün geldiği noktayı açıkça gösteriyor. Meeker ve ekibi, yapay zekâ çağının “eşi benzeri olmayan bir hız ve etki” yarattığını vurguluyor. Üstelik bu gelişmeler artık insanlara karmaşık gelmiyor. İnternetin ilk yıllarında olduğu gibi “Bu nedir?” soruları neredeyse hiç sorulmuyor. İnsanlar bu kez hemen adapte oluyor.
Yapay Zekâya Duyulan İlgi Ödemeye Hazır Kitleleri Doğurdu
Yapay zekâ uygulamalarının ücretli sürümleri büyük talep görüyor. 2020 sonlarında kullanıcı sayısı sıfır olan ChatGPT, 2024 sonunda 400 milyona ulaştı. 2025 itibarıyla bu sayı 800 milyona dayandı. 20 milyon kişinin ücretli abone olması, bu teknolojilere olan güveni ve beklentiyi net biçimde ortaya koyuyor. Oysa içerik için ücret ödemek uzun yıllar boyunca internet kullanıcılarının uzak durduğu bir davranıştı.

IBM’in 1997’de satranç ustası Garry Kasparov’u yenen Deep Blue modeli, dönemin çığır açan yapay zekâ örneklerindendi. 2005’te DARPA yarışmasında sürücüsüz bir araç zafere ulaştı. Ardından 2016’da AlphaGo’nun dünya şampiyonu Go oyuncusunu mağlup etmesi geldi. Tüm bu gelişmeler heyecan yaratmıştı ancak sindirilebilir hızdaydı. Günümüzdeyse bu hız katlandı.
2016’da kurulan ve Google, Facebook, Microsoft gibi devlerin yer aldığı “Partnership on AI” gibi kuruluşlar, teknolojinin etik boyutunu tartışmaya açmaya çalıştı. Ancak yapay zekâ zamanında kimsenin bu tür girişimlere dikkat edecek vakti kalmadı. Teknoloji ilerliyor ve kimse geride kalmak istemiyor.

ChatGPT’nin tahminlerine göre 2030 yılına kadar yapay zekâ, uzun metrajlı filmler ve oyunlar üretebilecek. Google’ın yeni duyurduğu Gemini’nin Veo 3 aracı, bu sürecin başladığını gösteriyor. Ayrıca insan benzeri robotları yönetecek yapay zekâ sistemleri üzerinde çalışmalar hızla devam ediyor.
Yapay zekânın ilerleyen yıllarda bağımsız şirketler kurup yönetmesi, insan zihnini taklit eden sistemler geliştirmesi öngörülüyor. Bu tahminler bile gerçek potansiyelin altında kalabilir çünkü LLM’ler yalnızca mevcut veriler üzerinden öngörüde bulunabiliyor. Bilinmeyeni bilmiyorlar.
Bazı uzmanlar, yapay zekâ gelişiminin hala Nvidia’nın kurucusu Jensen Huang’ın tanımladığı “Huang Yasası”na bağlı olduğunu savunuyor. Bu yasa, GPU gücünün iki yılda bir katlandığını öne sürüyor. Ancak mevcut yapay zekâ modelleri, donanım gücünü beklemeden kendi içlerinde çok daha hızlı evrim geçiriyor.