Blog

DLP Sistemlerinin Neden Kanıt Yakalama Yeteneğine Sahip Olması Gerekiyor?

Veri kaybı önleme (DLP) çözümleri, yalnızca veri sızıntılarını tespit edip engellemek amacıyla kullanılıyordu. Ancak günümüzde bu sistemler çok daha kapsamlı analiz ve kontrol imkanları sunuyor. Dijital tehditlerin hızla arttığı bir ortamda, kamıt yakalama yeteneği DLP’nin kritik bir bileşeni haline geldi. Bu yetenek; olayların bağlamını, nedenlerini ve potansiyel etkilerini ayrıntılı bir şekilde inceleyerek güvenlik ekiplerine rehberlik ediyor. Arşivleme, çevrimiçi etkinlik izleme araçları gibi gelişmiş özellikler sayesinde, olayların yalnızca sonuçları değil, kökenleri de açığa çıkarılabiliyor.

Unutmamak gerekir ki, olay olduktan sonra hasarı kontrol etmektense, baştan önlemek her zaman daha etkili ve daha az maliyetlidir. Güvenlik dünyasında ideal olay, hiç yaşanmamış olandır.

Peki bir DLP sistemi, kanıt yakalayabilmek için hangi özelliklere sahip olmalı? Kendi tecrübemden gerçek olaylarla örnekler vererek inceleyelim.

Bu Kadar Photoshop Fazla

DLP sistemi, bir şirketin satış departmanındaki bir çalışanın Photoshop kullandığını tespit etti. Görev tanımında bu programa ihtiyaç olmayan çalışanın, her gün saatlerce bu yazılımı kullandığı verimlilik takibi modülüyle ortaya çıktı. Aynı dönemde, taranmış teklif dosyaları düzenli olarak bilgisayarına kopyalanıyordu. Anomali tespiti modülünden gelen uyarı üzerine, bilgi güvenliği ekibi retrospektif bir analiz başlattı. Yapılan incelemede, çalışanın grafik editörüyle ticari tekliflerin tutarlarını değiştirerek sahte belgeler ürettiği ortaya çıktı.

Sonuç: DLP’nin verimlilik takibi ve anomali tespiti gibi analitik araçları sayesinde şirket, dolandırıcılığı erkenden tespit etti ve maddi kaybı önledi.

Şirket Kaynağıyla Freelance

Başka bir şirketin proje departmanındaki bazı çalışanlar, birkaç hafta sonu boyunca gönüllü olarak fazla mesai yapmak istediklerini bildirdi. Talep olumlu karşılandı, ancak bilgi güvenliği birimi DLP ile süreci izlemeye devam etti. Yazılım kullanım raporları, çalışanların görevle ilgili programları kullandığını ve yüksek verimlilik sergilediklerini gösteriyordu. Ancak ekran görüntülerinin incelenmesiyle durumun farklı olduğu ortaya çıktı: çalışanlar, şirketin kaynaklarıyla üçüncü şahıslara ait projelerde çalışıyor, hatta şirketin gizli verilerini bu projelerde kullanıyordu.

Sonuç: Verimlilik takibi modülüyle yapılan analiz, dış projelere kaynak aktarımını ve gizli bilgi sızıntılarını engelledi

Taslakların Efendileri

Bir mimarlık firması, DLP çözümünü devreye aldıktan hemen sonra bilgi güvenliği uzmanı, aralarında doğrudan hiçbir iletişim olmayan üç çalışanı işaret eden şüpheli bir durum tespit etti. Farklı departmanlarda çalışan ve gün içinde bir araya gelmeyen bu kişilerin aynı e-posta adresini kullandığı görüldü. Yapılan analizde, bu e-posta taslaklarında başka bir şirkete ait finansal dokümanlar yer alıyordu. Gerçek çok geçmeden ortaya çıktı: Bu üç çalışan, rakip bir firma kurmuş ve çalıştıkları şirketin müşterilerini daha cazip teklifler sunarak kendilerine çekmeye çalışıyordu.

Sonuç: Kurallara uygun şekilde yapılandırılmış DLP politikaları, iç dolandırıcılığı ortaya çıkardı ve müşteri kayıplarının önüne geçildi.

Gelen Kutusunda Karanlık Var

Bir sigorta firmasında çalışan bir personel, içeriğinde şifreleme virüsü bulunan bir phishing e-postasını açtı ve kurumun operasyonları sekteye uğradı. Şirket bilgisayarlarından birindeki antivirüs, virüs bulaşmış dosyayı tanımladı. DLP üzerinden başlatılan incelemede, aynı dosyanın başka kanallardan da paylaşılıp paylaşılmadığı, diğer çalışanlara farklı adreslerden de aynı e-postanın gidip gitmediği gibi sorulara cevap arandı.

Sonuç: Şirket içinde kullanılan her iletişim kanalını izleyebilen DLP sayesinde olayın kapsamı detaylı biçimde analiz edildi, diğer birimlerin etkilenmesi önlendi ve zarar en aza indirildi.

Veda Bombası

Bir sistem entegratörü çalışanı, uzun süreli devamsızlık nedeniyle işten çıkarıldı. Ancak bu kişi sistem yöneticisi olduğu için bilgi güvenliği birimi, son iki haftalık faaliyetlerini detaylıca incelemeye karar verdi. İnceleme sonucunda, çalışanın sistemde zaman ayarlı bir “bomba” bıraktığı ortaya çıktı. Bıraktığı yazılım, çalışanın ayrılışından bir ay sonra devreye girerek ağ yapılandırmalarını silmeyi, çalışanların internete erişimini ve e-posta alımını durdurmayı hedefliyordu.

Sonuç: Çalışan faaliyetleri hakkında toplanan bilgilerin arşivi sayesinde gerçekleştirilen retrospektif analiz, potansiyel bir operasyonel felaketi ve maddi kaybı önledi.

___________

Siber tehditler gelişip çeşitlenirken, DLP çözümlerinin yalnızca engelleme değil, aynı zamanda detaylı inceleme yürütebilmeyi sağlayacak kanıt yakalama yeteneğine sahip olması şarttır. Gerçek zamanlı izleme, gelişmiş analiz araçları ve kapsamlı raporlama yetenekleriyle donatılmış sistemler, olaylara yalnızca müdahale etmekle kalmaz; bu olayların nedenlerini anlamayı ve benzer tehditlerin tekrar yaşanmasını engellemeyi mümkün kılar. Bilgi güvenliği, soyut bir kavram değil; tıpkı üretim, pazarlama ya da finans gibi ölçülüp yönetilmesi gereken bir iş sürecidir. PDCA (Planla–Uygula–Kontrol Et–Önlem Al) döngüsü, bu sürecin merkezinde yer almalıdır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu