Yapay Zekâ ve Veri Merkezleri Küresel Enerji Tüketiminde Başrol Oynuyor
Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin (ITU) yayınladığı yeni rapor, dijital sektörün enerji tüketimi ve karbon salımı konusunda alarm verici veriler ortaya koydu. Rapor, özellikle yapay zekâ alanındaki gelişmelerin enerji talebini keskin biçimde artırdığını gösteriyor.
Veri Merkezlerinin Enerji Tüketiminde İlk 10 Şirket Öne Çıkıyor
Rapora göre dünya genelindeki veri merkezlerinin tükettiği elektriğin yarısından fazlasını yalnızca 10 teknoloji şirketi kullanıyor. 2017-2023 yılları arasında dijital sektörün elektrik tüketimi yıllık ortalama %12 artış gösterdi. Bu oran, küresel enerji tüketimi artış hızının dört katına denk geliyor. Raporda yer alan 164 dijital şirketin elektrik tüketimi, dünya genelindeki toplam elektrik kullanımının %2,1’ini oluşturdu. Ancak sadece 10 şirket, bu oranın yarısından fazlasını tüketti.

Yapay Zekâ Enerji Kullanımını Zirveye Taşıyor
Yapay zekâ teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte enerji talebi hızla artıyor. ITU, 2023 yılına kadar olan verileri değerlendirerek dört büyük yapay zekâ şirketinin emisyonlarının 2020’ye kıyasla %150 arttığını açıkladı. Uluslararası Enerji Ajansı’nın bu yıl başında yayınladığı rapora göre, yapay zekânın 2030 yılına kadar Japonya kadar enerji tüketeceği öngörülüyor. Ancak şirketlerin yalnızca %13’ü bu enerji tüketimini takip ediyor.
Rapor, veri merkezlerinin enerji kullanımında coğrafi dağılımı da ortaya koydu. ABD, %45 ile dünya genelinde veri merkezlerine harcanan elektriğin en büyük payını elinde tutuyor. Onu %25 ile Çin ve %15 ile Avrupa takip ediyor.
Yenilenebilir Enerjiye Yönelim Artsa da Emisyonlar Azalmıyor
Dijital şirketlerin 2023’te neden olduğu sera gazı emisyonları, küresel enerji kaynaklı emisyonların %0,8’ini oluşturdu. Bu oran, bir önceki yıla göre %1,4 artış gösterdi. Şirketlerin toplam karbon ayak izi, Arjantin, Bolivya ve Şili’nin birleşik salımını geride bıraktı. Sektörün 2030 yılına kadar emisyonları %45 oranında azaltma hedefinden oldukça uzak olduğu da raporda yer aldı.
Yine de bazı olumlu gelişmeler dikkat çekti. Rapora göre 200 dijital şirketten 23’ü tamamen yenilenebilir enerji kullanıyor. Bu sayı bir önceki yıl 16 idi. Ayrıca 49 şirket iklim raporu yayımlarken, 110’u tedarik zinciri kaynaklı dolaylı emisyonlara (Scope 3) dair hedeflerini açıkladı.
ITU, teknoloji şirketlerine çevresel etki verilerini daha şeffaf biçimde paylaşmaları çağrısında bulundu. Kurum, şirketlerin özellikle yapay zekâya yönelik operasyonlarında enerji ve emisyon etkisini açıkça raporlaması gerektiğini vurguladı. ITU yetkilileri, dijital sektörün iklim krizine karşı sorumluluğu bulunduğunu ve bu süreci yalnızca hedeflerle değil somut adımlarla yürütmesi gerektiğini belirtti.
Artan enerji talebi, eskiyen enerji altyapılarının bu yükü taşıyıp taşıyamayacağı sorusunu da beraberinde getiriyor. Bu durumu gören bazı teknoloji devleri kendi enerji kaynaklarına yatırım yapmaya başladı. Nükleer enerjiye yönelik adımlar atan şirketlerin sayısı giderek artıyor.
Google’ın %67 daha az enerji tüketen yeni nesil TPU işlemcisi gibi örnekler, enerji verimliliği konusunda umut verse de sektör genelinde kapsamlı bir dönüşüm sağlanmadıkça emisyonların düşmesi zor görünüyor.