Haberler

Yapay Zekâ Güvenliği ve Uyum Endişeleri Özel Bulutlara Yönelişi Artırıyor

Özellikle son yıllarda hızla büyüyen yapay zekâ uygulamaları, kurumsal şirketlerin bulut stratejilerini yeniden şekillendiriyor. Yeni araştırmalar, güvenlik ve uyum gibi kritik başlıkların etkisiyle işletmelerin yeniden özel bulut ve yerel altyapılara yöneldiğini gösteriyor. Bu dönüşümün ardındaki tek neden maliyet değil. Yapay zekâ süreçlerinin kontrolü ve verinin güvenliği de artık karar vericiler için ilk sıralarda yer alıyor.

Özel Bulut Tercihinde Güvenlik ve Uyum Belirleyici Oluyor

GTT Communications tarafından ABD ve Avrupa’da yapılan bir anket, özel bulut harcamalarının hızla arttığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, yılda 10 milyon doların üzerinde özel bulut harcaması yapan şirketlerin oranı geçen yıl yüzde 43 iken bu yıl yüzde 54’e yükseldi. Bu da özel bulutta yüzde 24’lük bir büyüme anlamına geliyor. Aynı şirket grubunda genel bulut harcamaları ise yalnızca yüzde 13 oranında arttı.

Bu fark, bulut stratejilerindeki önemli bir değişimi işaret ediyor. Şirketler artık sadece ölçeklenebilirlik ve erişilebilirlik değil, aynı zamanda güvenlik ve veri denetimini de ön planda tutuyor. Özellikle yapay zekâ uygulamalarının yüksek işlem gücü ihtiyacı, veri mahremiyeti ve uyum talepleri nedeniyle özel bulutlara olan ilgi artıyor.

GTT’nin araştırmasına göre, şirketlerin yüzde 56’sı yapay zekâ iş yüklerini daha güvenli olduğu için özel bulut veya yerel sistemlerde yürütüyor. Yüzde 51’i ise bu tercihi uyumluluk gereklilikleri nedeniyle yapıyor. Ayrıca her iki şirketten biri, yapay zekâ projelerinin doğası gereği bu ortamları daha uygun buluyor.

Öte yandan, yapay zekâ uygulamalarının kaynak yoğunluğu şirketleri beklenmeyen maliyetlerle karşı karşıya bırakabiliyor. Bu nedenle, yüzde 35’lik bir kesim de maliyet öngörülebilirliğini sağlamak amacıyla özel bulutlara geçiş yapıyor. Ancak bu oran, güvenlik ve uyum nedenlerinin gerisinde kalıyor.

Hibrit Yaklaşımlar Öne Çıkıyor

Şirketler yalnızca yapay zekâ süreçlerini taşımakla kalmıyor, aynı zamanda genel altyapılarını da hibrit modellere göre yeniden yapılandırıyor. Bu süreçte bazı işletmeler veriyi yapay zekâ modellerinin bulunduğu ortama taşırken bazıları ise modeli verinin bulunduğu yere çekmeyi tercih ediyor. Bu kararlar, veri egemenliği, denetim ve entegrasyon kolaylığı gibi kriterlere göre şekilleniyor.

GTT Communications Strateji ve Teknoloji Başkan Yardımcısı Bastien Aerni, şirketlerin karmaşık yapay zekâ projeleri için özel bulutu hibrit yapılarla birleştirdiğini belirtti. Aerni, “Bu dağıtık yaklaşım, hem maliyeti optimize etme hem de performans, güvenlik ve uyumluluğu dengeleme imkânı sunuyor” dedi.

Özel bulutlara dönüş artarken bu geçiş her zaman sorunsuz ilerlemiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 43’ü, genel bulut altyapılarından özel sistemlere geçiş sırasında uygulama ve veri taşımada sorun yaşadığını bildirdi. Bu durum, şirketlerin bulut ortamlarını yapay zekâ stratejilerine uygun şekilde yeniden yapılandırması gerektiğini ortaya koyuyor.

Yüksek beklentilere rağmen birçok şirketin ağ bağlantılarını ve güvenlik altyapılarını yeniden tasarlamadan bu geçişi tamamlayamadığı da vurgulanıyor. Bu nedenle, doğru planlama yapılmadan başlatılan özel bulut stratejileri zamanla etkisini yitirebiliyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu