Şirketler Açık Kaynak Bataklığında mı? 2025 Raporu Uyarıyor
Perforce’un OpenLogic markası tarafından yayınlanan 2025 Açık Kaynak Raporu, alışıldık iyimser tabloyu yıkıyor. Kurumların açık kaynak yazılımlara olan yaklaşımı, yüzeyde olumlu görünse de derine inildiğinde büyük problemler ortaya çıkıyor. Rapora göre açık kaynak yazılımların benimsenme oranı yükseliyor ancak bu artış sürdürülebilir bir dijital dönüşüm anlamına gelmiyor.
Açık Kaynak Kullanımı Artıyor Ancak Yönetim Eksikliği Öne Çıkıyor
Raporda yer alan bilgilere göre dünya genelinde 433 profesyonelin katıldığı ankette, katılımcıların yüzde 96’sı kurumlarında açık kaynak yazılım (FOSS) kullandıklarını belirtti. Bu oran, açık kaynağın kurumsal dünyada ne kadar yaygınlaştığını gösteriyor. Katılımcıların yarısı teknik personelden oluşuyor ve büyük kısmı binin üzerinde sunucu yönetiyor.

Kurumlar açık kaynağı en çok maliyetleri azaltmak amacıyla tercih ediyor. Bulut sistemleri, konteyner teknolojileri ve büyük veri altyapıları da tercih sebepleri arasında yer alıyor. Ancak bu tercihlerin arkasında kapsamlı bir strateji olmadığı anlaşılıyor. Raporda her ne kadar pozitif ifadeler bulunsa da, detaylara inildiğinde birçok sorunun göz ardı edildiği görülüyor.
Kurumların Büyük Bölümü Destek Almadan Eski Sistemlere Bağımlı
Verilere göre büyük kurumların yüzde 40’ı hâlâ artık desteklenmeyen CentOS Linux kullanıyor. Bu sistemlerin tamamı ömrünü tamamlamış durumda. Katılımcıların yüzde 25’i gelecekte hangi sisteme geçeceklerini bilmediklerini ifade etti. Bu cevabın yanında en çok öne çıkan gerekçe ise “yeterli yetenek eksikliği” oldu. Katılımcıların yüzde 75’i, bu geçişi yapacak uzmanlarının olmadığını belirtti.
Ayrıca, güvenlik riski durumunda nasıl bir aksiyon alınacağı sorusuna da net cevap verilememiş. Katılımcıların yüzde 30’u saldırı durumunda ne yapacaklarını bilmediklerini, yüzde 15’i ise bir satıcı arayacaklarını söyledi. Kurumların neredeyse üçte biri on binden fazla sunucuya sahipken, yaklaşık dörtte biri yirmiden fazla tedarikçiyle çalışıyor. Bu karmaşa, sistemlerin güncel tutulmasını daha da zorlaştırıyor.
Raporda en çok kullanılan dağıtımların başında yüzde 60 ile Ubuntu geliyor. Onu yüzde 30 ile Debian ve yüzde 25 ile CentOS izliyor. Her ne kadar Red Hat Enterprise Linux (RHEL) halen önemli bir yere sahip olsa da, CentOS’un sona ermesi sonrası kullanıcıların AlmaLinux, Rocky Linux veya CentOS Stream gibi alternatiflere doğrudan yönelmediği görülüyor.
Uygulama geliştirme tarafında JavaScript öne çıkıyor. Katılımcıların yüzde 53’ü bu dili tercih ediyor. İlginç bir detay olarak, büyük şirketlerin üçte biri hâlâ Angular.js kullanıyor. 2010’da yayınlanan bu sürüm 2016’da yerini Angular 2’ye bırakmış ve 2022’de tamamen destek dışı kalmıştı. Şu an yalnızca Angular 17, 18 ve 19 sürümleri destekleniyor.
Büyük veri konusunda da kayda değer bir detay mevcut. Büyük veri kullandığını belirtenlerin yüzde 47’si bu teknolojilere güven duymadıklarını ifade etti. Bu da birçok kurumun teknolojiyi benimsemiş olsa da onu sağlıklı şekilde değerlendiremediğini gösteriyor.
Kurumlar açık kaynak çözümlerle maliyetleri düşürmeyi, tedarikçiye bağımlılığı azaltmayı ve uzun vadeli destekle istikrar sağlamayı hedefliyor. Ancak bu hedeflerin çoğu kâğıt üzerinde kalıyor. Eğitim ihtiyacı büyürken, destek almak için yapılan harcamalar artıyor. Özellikle Red Hat’in CentOS’u devre dışı bırakması sonrası birçok kurumun yönünü bulmakta zorlandığı dikkat çekiyor.
Rapor, sektör içinden gelen eleştirileri de yansıtıyor. OpenLogic’in bazı kesimler tarafından eleştirilen bir kuruluş olduğu belirtilse de ortaya koyduğu veriler, sektörün içinde bulunduğu karmaşayı net şekilde ortaya koyuyor. Geliştiriciler ve sistem yöneticileri artık daha karmaşık, güncellenmesi zor, eski yazılımlarla baş başa kalmış durumda.