Haberler

CISO’lardan Siber Güvenlikte Yeni Rapor: Maruz Kalma Yönetimi Ne Kadar Başarılı?

Pentera’nın 500 CISOdən aldığı verilerle hazırlanan 2025 Pentesting Raporu, kuruluşların siber güvenlik stratejilerinde köklü bir değişim yaşadığını ortaya koyuyor. Giderek genişleyen ve karmaşıklaşan saldırı yüzeyleri karşısında şirketler, geleneksel “tüm açıkları kapatma” yaklaşımı yerine “önemli risklere odaklanma” stratejisine geçiyor.

Saldırı Yüzeylerinde Risk Dağılımı

Web’e açık sistemler en kritik zafiyet alanı olarak öne çıkıyor. Rapora göre bu sistemler %57 test oranına rağmen %30 ihlal oranıyla en riskli kategori konumunda. Özellikle DNS sunucuları, web portalları ve oturum açma sayfaları, yanlış yapılandırmalar ve eksik güvenlik kontrolleri nedeniyle saldırganların birinci hedefi haline geliyor.

API güvenliğinde ise ilginç bir algı-gerçeklik uçurumu göze çarpıyor. %48 test oranına karşın %21 ihlal oranıyla karşılaşılan API’ler, dinamik yapıları ve karmaşık entegrasyonları nedeniyle geleneksel güvenlik taramalarında tespit edilemeyen açıklara sahip olabiliyor.

İç ağlar ve uç noktalar ise %16’nın altındaki ihlal oranlarıyla en iyi performans gösteren alanlar olarak dikkat çekiyor. Hassas verilerin korunmasına yönelik katmanlı güvenlik yaklaşımının bu başarıda önemli rol oynadığı görülüyor.

Risk Yönetiminde Devrim Niteliğinde Değişim Yaşandı

Raporun en çarpıcı bulgusu, ihlallerin büyük çoğunluğunun aslında operasyonel etki yaratmadığı gerçeği. Verilere göre son iki yılda yaşanan ihlallerin %64’ü kuruluşlar üzerinde ölçülebilir bir olumsuz etki oluşturmadan sonuçlanmış durumda. Bu durum, geleneksel güvenlik metriklerinin yeniden ele alınması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.

Yeni nesil risk yönetimi yaklaşımı üç temel prensip üzerine inşa ediliyor. İlk olarak, sadece teknik açıkları değil, bu açıkların iş operasyonları üzerindeki potansiyel etkisini de değerlendiren bir önceliklendirme sistemi gerekiyor. İkinci olarak, otomatikleştirilmiş pentest araçlarıyla desteklenen sürekli bir doğrulama mekanizması kritik önem taşıyor. Son olarak da sınırlı güvenlik kaynaklarının en kritik sistemlere odaklanacak şekilde optimize edilmesi büyük önem arz ediyor.

Modern kuruluşlar ortalama 75 farklı güvenlik aracını yönetmek durumunda kalıyor. Bu karmaşık ekosistemde siber sigorta şirketlerinin etkisi de giderek artıyor. Rapora katılan kuruluşların %59’u siber sigortacıların teknoloji tercihlerini doğrudan etkilediğini belirtiyor.

Yazılım tabanlı pentest çözümleri giderek daha fazla kuruluş tarafından benimseniyor. Özellikle sürekli güvenlik doğrulaması sağlayan ve risk önceliklendirmeye yardımcı olan bu araçlar, güvenlik ekiplerinin sınırlı kaynaklarını en etkili şekilde kullanmalarına olanak tanıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu