Blog

Kilo ile Switch Alma Dönemi Bitiyor mu? Kampüs Network’ ü için GPON Çözümleri

Bilimin bazı alanlarında her sekiz yılda bir, bilginin ikiye katlandığı söylenir. Bu hesapla benim sektöre adım attığım dönemden bugüne kadar yaklaşık 4 kat ilerledik diyebiliriz. Sektörde tecrübesi daha fazla olan saygıdeğer büyüklerim için özet tablo aşağıdadır ;

2020 : 100 birim bilgi

2012 : 50 birim bilgi

2004 : 25 birim bilgi

1996 : 12,5 birim bilgi…

Dikkatinizi çekmek istediğim bir terim var, bugünlerde dilime takıldı; “IMPRINTING”…

Kaz yavrularının yumurtadan çıktıktan sonra, ilk gördükleri şeyi anneleri sanması ve onu taklit etmesine deniyormuş.

İşim gereği çok fazla kaz yavrusu gördüm, kendilerine hiç benzemeyen annelerini takip ediyorlardı.

KAMPÜS NETWORKÜ…

Üniversite, hastane, hotel, fabrika, havalimanı gibi kapalı geniş alan networklerine kampüs networkü diyoruz.

Bugün bir kampüs networküne sahipseniz ve GPON (Passive Optical Networks) çözümünden habersizseniz, tanışmanızın tam zamanı…

Geleneksel network çözümlerinde, bildiğiniz gibi veri merkezinin önüne büyük kapasiteli omurga switchler, bloklara ya da kampüs içi dağıtım noktalarına distribution switchler ve uçlara da kenar switchler koyuyoruz. Sonra da bilmemkaç kilometre bakır ve fiber kablo çekiyoruz.

Verdiğimiz enerjinin, yaptığımız konfigürasyonun, harcadığımız bakım & onarım maliyetlerinin haddi hesabı yok. Bazen klima ve soğutma için ödenen para, switch maliyetlerini geçiyor. Kapasite ve band genişliği arttırmak ayrı bir dert.

Bir de üzerine farklı marka bir çözüm/switch eklediğimizde, alın size evlere şenlik yönetim arayüzleri, CLA konfigürasyonlar, yedekleme senaryoları, standartlar, protokoller, topolojiler, IPSec çözümler…

Tanıdık geldi mi sevgili networkçü arkadaşlar…

Küçük bir networkü yönetiyorsanız çok da zorlanmayabilirsiniz, ancak uç sayınız 500’ü geçtikten sonra yukarıda saydığım problemlere bir de loop problemleri ekleniyor.

Kolayı var, GPON…

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, bugün evinize gelen fiber internet altyapısında bu sistem kullanılıyor. Peki ISP’ler bunu neden tercih ediyor? Yukarıda saydığım problemlerle karşılaşmamak için tabii ki…

Kafanız mı karıştı? Sizin için 4 başlıkta GPON ile Geleneksel Network’ü kıyaslayacağım. Ama önce GPON’un çalışma mantığını kısaca anlatalım.

GPON ÇALIŞMA MANTIĞI

Sıfırdan bir kampüs networkü kuruyorsanız, veri merkezinin dışına konumlandıracağınız büyük kapasiteli omurga anahtarlar yerine, optik dağıtıcı OLT (Optical Line Terminal) cihazlar koyuyorsunuz. Ve uç noktalara kadar bu fiberleri, kampüsünüzün büyüklüğüne göre, splitterlar ile bölüyorsunuz. Arada kullandığınız bütün kutular ve ekipmanlar pasif cihazlar, yani akarı yok kokarı yok. Arızalanmaz, yanmaz, konfigürasyon ve bakım gerektirmez, nazlanmaz cihazlar.

İsterseniz kabinlerde, isterseniz odalarda, isterseniz kablo tavalarında konumlandıracağınız ONT (Optical Network Terminals) cihazlar ile de networkü sonlandırıyoruz. Yani ONT’lere kadar fiber ile geliyoruz.

Bir hastane ya da hotel odası düşünün; telefon için ayrı, televizyon için ayrı, internet için ayrı, interkom için ayrı CAT6 kablolar odalardan çıkıp kabinlere gidiyor. Bunun yerine odaya bir tane cihazı fiber ile getirip oda içerisinde dağıtıyorsunuz.

Böyle bayram namazı tarifi gibi oldu ama bu kadar da basit;  “OLT-Splitter-ONT”.

Hayatımda hiç ONT görmedim diyen, ISP’den aldığı Wireless AP’e daha yakından bakabilir, kendisi bir ONT olur.

1000 uçlu bir network ile bir kasabanın internet altyapısı arasında pek de fark yok değil mi?

Öyleyse neden böyle bir nimetten mahrum kalasınız? Üstelik geleneksel switchler ile yapamadığınız birçok özelliğe de sahip oluyorsunuz.

IMPRINTING???

Gelelim 4 başlıkta GPON ve Geleneksel Networkü kıyaslamaya…

  1. Daha Düşük CAPEX

Eğer sıfırdan yeni bir sistem kurmuyorsanız, mevcut geleneksel altyapıyı değiştiriyorsanız; arada aktif ekipman kullanmadığınız için ilk yatırım maliyetiniz düşüyor. Uç sayısına göre oranlarsak, en az %25 oranında daha düşük fiyata GPON’a sahip oluyorsunuz. Uç sayısı arttıkça bu makas daha da artıyor.

Eğer sistemi sıfırdan kuruyorsanız, yani kablolama vs. kısmına geçmediyseniz, kablolama ve işçilikten edeceğiniz tasarrufa, soğutma ve kabin gibi maliyetlerin eksilmesiyle oluşan tasarruf da eklenince %56 civarında bir tasarruf elde edebilirsiniz.

İnanmıyorsanız gelin birlikte hesaplayalım.

2. Daha Düşük OPEX

Arada aktif ekipman yok demiştik. Arıza oranı azalıyor, enerji ihtiyacı azalıyor. Üstelik uçta kullanılan aktif ekipmanlar, yani ONT’ler tabiri caizse aptal kutular. Dolayısıyla kendileri gibi bakımları da ucuz. Daha az kablo yenileme, daha az SLA maliyetleri.

OPEX maliyetlerinizden %54 civarında tasarruf edebilirsiniz.

Mesela 150 odalı bir otelin altyapısındaki ekipmanların 3. yıl SLA maliyeti toplam 3-4K $ civarında olabiliyor. Enerji, bakım, arıza vs. durumlarındaki tasarrufu saymıyorum bile…

3. Daha Kolay Yönetim ve Konfigürasyon

Artık siyah ekranda konfigürasyon yazmıyorsunuz. Her şey web arayüzünden sağlanıyor. Aslında siz tüm işlemleri merkezdeki OLT üzerinden yapıyorsunuz. Kat planınızı da isterseniz sisteme ekleyip üzerine lokasyonları ile birlikte cihazları yerleştirip alarm kontrolü yapabiliyor, sağ/sol tıklayarak konfigürasyon yapabiliyorsunuz. Farklı kullanıcılar tanımlayabiliyorsunuz, herkes yönetici olmak zorunda değil.

4. Daha Yüksek Band Genişlikleri

Evinize gelen internette kapasite problemi yaşıyorsanız bu ISP’nizin hatasıdır ama kendinize ait fiber altyapınız varken kapasite sorunu yaşıyorsanız bu sizin hatanızdır.

Geleneksel yöntemlere göre 4 kata kadar daha fazla band genişliği elde edebiliyorsunuz.

SADED :

Sizin aklınızdaki soruyu ben sorayım; madem bu kadar faydası var, neden yaygınlaşmadı?

Aslında yaygınlaştı ama bu nimetlerden bugüne kadar ISP’ler faydalanıyordu.

Geliştirilen sistemler, kartlı tasarımlar ile ilk yatırım maliyetleri düştü, ONT çeşitleri arttı ve kartopu yuvarlanmaya başladı.

Elinizde bir geleneksel network teklifi varsa gelin birlikte karşılaştıralım. Sizlere yardımcı olmak için buradayım.

Yakında geleneksel network diye bir şey kalmayabilir. Benden söylemesi…

Roma da bir günde inşa edilmedi.

Ama o işi bize vermemişlerdi 😊

Takipte kalın!

Satış sizinle olsun!

PS : Konu ilginizi çektiyse aşağıdaki linkten, 21 Mayıs 2020 tarihinde yapmış olduğumuz “Kampüs Ağlarınız İçin Yenilikçi ve Ekonomik Yaklaşım! Nokia Enterprise GPON POL Çözümleri” başlıklı webinar’ı izleyebilirsiniz.

İlgili Makaleler

3 Yorum

  1. Teknolojiden kaçış yok, ciddi yazmadığınız için siz üzerinize alınmayın ama bu tür nedenlerden dolayı güncel teknolojiyi takip etmeyen veya şirketine sokmayan insanlar elbet bu gerçek ile yüzleşecek. Bundan 10 yıl önce bulut gerçeğini anlatırken yaşadıklarım gibi, bu gün 10 yıldır bulut bilişimden kaçanların çektikleri sorunları bizzat görüyorum, karşıda 10 yıldır bunu kullanan insanlar ile iş bulma konusunda rekabet edemiyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu