Blog

Siber Güvenlik  Alanında  Şirketler ve Kurumlar Açısından Tehdit Değerlendirmesi Nasıl Yapılmaktadır?

Siber güvenlik alanında  tehdit değerlendirmesi, şirketlerin ve kurumların bilgi sistemlerini ve verilerini etkileyebilecek potansiyel tehditlerin ve güvenlik açıklarının tanımlanmasını, değerlendirilmesini ve önceliklendirilmesini içerir. Siber güvenlik kapsamında risk yönetimi ve risk yönetiminin planlanması çok önemli bir faktördür; şirketlerin ve kurumların  çeşitli tehditlere maruz kalma durumlarını anlamalarına yardımcı olur ve bu riskleri azaltmak için etkili stratejiler geliştirmelerine olanak sağlar. Tehdit değerlendirmesinde yer alan temel adımlar ve hususlarını gelin hep beraber adım adım inceleyelim.

Varlık Envanteri: İşe şirketlerin ve kurumların BT ortamındaki tüm varlıkları tanımlayarak başlayın. Buna donanım, yazılım, veriler, ağlar ve hatta bu kaynaklara erişimi olan personellerde dahildir. Neyi korumanız gerektiğini anlamak, tehdit değerlendirmesinin ilk adımıdır.

Tehdit Belirleme: Varlıklarınıza yönelik potansiyel tehditleri tanımlayın ve kategorilere ayırın. Bu tehditler bilgisayar korsanları, kötü amaçlı yazılımlar, içeriden gelen tehditler, doğal afetler ve daha fazlası dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan gelebilir. Hem iç hem de dış tehditleri göz önünde bulundurun.

Güvenlik Açığı Değerlendirmesi: BT ortamınızdaki güvenlik açıklarını değerlendirin. Güvenlik açıkları, sistemlerinizde siber tehditler tarafından algılanan ve bulduğu açıkları kullanılabilecek olan zayıflıklar veya kusurlardır. Bu değerlendirmeler, bilinen güvenlik açıklarının taranmasını, sızma testlerinin yapılmasını ve sistem yapılandırmalarının gözden geçirilmesini kapsamaktadır.

Risk Analizi: Her tehdidin bir siber güvenlik açığından yararlanma olasılığını ve potansiyel etkisini değerlendirin. Bu risk analizi, her bir tehdit/güvenlik açığının çift yönlü  ilişkili olarak riskin ölçülmesini içermektedir. Risk analizi yaparken niteliksel, niceliksel veya yarı niceliksel risk analizi gibi risk değerlendirme metodolojilerini kullanabilirsiniz.

Risk Önceliklendirme: Tanımlanan riskleri, potansiyel etki ve olasılıklarına göre önceliklendirin. Riskin önceliklendirilmesi, kaynakların şirketler ve kurumlar  için en büyük riski oluşturan en kritik güvenlik açıklarına ve tehditlere odaklanmanıza yardımcı olacaktır.

Tehdit İstihbaratı: En son tehdit istihbaratı ve trendlerden haberdar olun. Tehdit istihbaratı, şirketleri ve kurumları   etkileyebilecek yeni ortaya çıkan tehditleri anlamak için güvenlik gereksinimlerini beslemeleri, sektör raporları ve hükümet uyarıları gibi bilgi kaynakların izlenmesini kapsamaktadır.

Risk Azaltma Planlaması: Öncelikli her risk için bir risk azaltma stratejisi geliştirin.  Risk azaltma planlamaları şirketler ve kurumlarda güvenlik kontrollerinin uygulanmasını, yamaların uygulanmasını, politikaların ve prosedürlerin güncellenmesini ve bir olay müdahale planının oluşturulmasını kapsamaktadır.

İzleme ve Tespit: BT ortamınızı şüpheli veya kötü amaçlı etkinlik belirtilerine karşı izlemek için araçlar ve süreçler uygulayın. Buna izinsiz giriş tespit sistemleri, günlük analizi ve sürekli tehdit izleme dahildir.

Olay Müdahale Planlaması: Bir güvenlik olayı meydana geldiğinde şirketler ve kurumlar açısından bir yol haritası olarakta nitelendirebileceğimiz oluşan güvenlik ihlaline karşın şirketler ve kurumların nasıl tepki vereceğini özetleyen, iyi tanımlanmış bir olay müdahale planı oluşturun. Oluşturacağınız olay müdahale planı, kontrol altına alma, yok etme ve iyileştirme adımlarını kapsamalıdır.

Düzenli İnceleme ve Güncellemeler: Tehdit değerlendirmesi tek seferlik bir süreç değildir. Değişen tehditlere ve güvenlik açıklarına uyum sağlamak için düzenli olarak yürütülmelidir. Şirket ve kurumlar geliştikçe tehdit değerlendirme stratejiniz de gelişmelidir.

Kullanıcı Farkındalığı ve Eğitimi: Pek çok tehdit bilgi güvenliği farkındalığı düşük olan  şirketler ve kurumlar  içinde oluşan güvenlik ihlalleri sonucu meydana  gelmektedir. Çalışanların ve kullanıcıların bilgi güvenliği farkındalığı konusunda  eğitildiğinden emin olun. Düzenli eğitim, içeriden gelen tehdit riskinin azaltılmasına yardımcı olmaktadır.

Uyumluluk: Şirketler ve kurumlar faliyet gösterdiği alanlarda hizmet verdiği sektörlerde geçerli olan düzenleme ve uyumluluk gerekliliklerini göz önünde bulundurmalıdır. Uyumluluk standartları genellikle karşılanması gereken belirli siber güvenlik gereksinimlerini kapsamaktadır.

Üçüncü Taraf Risk Değerlendirmesi: Üçüncü taraf satıcılar veya tedarikçilerle çalışıyorsanız, şirketinizin veya kurumunuzun güvenlik duruşunu nasıl etkileyebileceklerini anlamak için onların siber güvenlik uygulamalarını değerlendirin.

Siber güvenlik alanında en etkili tehdit değerlendirmesi, teknik uzmanlık, risk yönetimi ilkeleri ve siber güvenliğe proaktif bir yaklaşım birleşimini gerektiren ve aynı zamanda devam eden bir süreç olduğunu ivedilik ile unutmayınız. Şirketler ve kurumlar, tehditleri ve güvenlik açıklarını düzenli olarak değerlendirmeleriyle güvenlik duruşlarını geliştirebilir ve siber saldırı olasılığını azaltıp riski kontrol altında tutarak siber saldırı riskini minimize edebilirler.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu