Blog

Teknoloji Güvenle Çalışır

Teknoloji, toplumun en büyük sorunlarına çözüm olacak büyük bir potansiyele sahip. İçerisinde bulunduğumuz dönemin hızlı seyri ise yeni zorlukları beraberinde getiriyor. Ancak söz konusu sorunları güvene dayalı sağlam bir zeminde çözebildiğimiz takdirde herkes için verimli ve sürdürülebilir sonuçlar elde ediyoruz. İçerisinde bulunduğumuz dönemin hızlı seyri yeni zorlukları beraberinde getirirken, güvenlik ve gizlilikten taviz vermeden yüksek performanslı ürün ve hizmetler geliştirmek de aynı paralelde önem kazanıyor.

Dünya tarihine geçecek toplumsal bir sağlık krizinin yanı sıra ekonomik eşitsizlik, ırksal adaletsizlik ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri ile karşı karşıya kalan, hızla değişen bir dünyada yaşıyoruz. COVID-19 ile tetiklenen dijital dönüşüm, insanların yaşama, çalışma ve öğrenme biçimlerini büyük ölçüde yeniden şekillendiriyor. 2 yıla değer bir dijital dönüşümün 2 aylık bir süreçte gerçekleştiğine tanık olduk.

Gelişen teknolojiler ekseninde değişen iş gücü nitelikleri ve buna bağlanan istihdam açığı; geniş bant internet hizmetlerine artan talebin karşılanamaması; bir sonraki salgın olarak nitelendirilen küresel iklim krizi ve tüm dünyada temel hak ve özgürlükler etrafında tetiklenen toplumsal hareketler, cevaplanması gereken en önemli ve acil konular arasında yer alıyor.

Teknoloji ve inovasyon bu zorlukların üstesinden gelmek için önemli bir çözüm penceresi sunabilir; hem de güven, gizlilik, şeffaflık, çeşitlilik ve kapsayıcılık değerlerinden ödün vermeden. Teknoloji firmaları, hayata geçirdikleri çözümlerle dünyamıza ve tüm toplumlara fayda sağlamayı amaçlamalı. Bu firmaların misyonları yalnızca ürün ve hizmetleri değil, aynı zamanda çalışma kültürünü, iş yapış biçimini ve müşterilerle olan ilişkileri de doğrudan şekillendirmeli. Diğer bir deyişle, firmaların misyonu sadece sözde kalmamalı, DNA’larına işlemiş bir şekilde günlük hayatta uygulanıyor olmalı.

Söylemden eyleme geçişin yılı: 2021

2021, herkesin söylemden eyleme geçeceği daha cesur bir dönemin başlayacağına duyduğumuz inancı artırdı. Kamu ve özel sektör arasında yerel ve kalıcı iş birliklerinin sayısının artacağı, eğitime ve istihdama katkı sağlayacak yeni inisiyatiflerin destekleneceği ve yerli sanayimizin çevresel faktörler de dikkate alınarak uçtan uca bir teknoloji hamlesi ile güçleneceği bir yıl olması için herkesin kolektif bir bilinçle üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekiyor.

Microsoft, kuruluşundan bu yana herkes teknolojiye erişebilsin ve teknolojiyi etkin şekilde kullanarak gücüne güç katabilsin diye teknoloji üreten bir şirket oldu. Biz de Microsoft Türkiye olarak, iş ortaklarımız ve müşterilerimizle birlikte, 28 yıldır aynı hedef doğrultusunda tüm gücümüzle çalışıyoruz. Güvenilir ve yenilikçi teknolojilerimizle, başta bulut bilişim çözümlerimiz olmak üzere, yapay zekadan nesnelerin internetine kadar birçok alanda Türkiye’deki kurumları ve bireyleri geleceğe taşıyoruz. 

Söz konusu hedefler doğrultusunda harekete geçilirken, her şeyden önce “veri gizliliğinin korunması” ilkesinin tam anlamıyla uygulanıldığından emin olunmalı. Paydaşlar ister özel sektör, ister kamu, ister bireysel kullanıcılar olsun; tüm faaliyetler karşılıklı güvene dayalı bir zemin üzerinde yürütülmeli.

Veri gizliliği daima önceliğimiz

Müşterilerimizin güvenliği ve veri gizliliği Microsoft için her operasyonda daima birincil düzeyde önemli bir konu olmuştur. Kişilerin, her ölçekten kurum ve kuruluşların ve devletlerin her türde ve boyuttaki bilgisini en gelişmiş önlemleri alarak dünya standartlarında en üst seviyede koruyoruz. Güvenlik, Verilerin Gizliliği ve Veriler Üzerinde Kontrol, Uyumluluk, Güvenilirlik ve Şeffaflık ilkelerimiz doğrultusunda çok kapsamlı ve net kurallarımız bulunuyor.

Tüm teknoloji şirketlerinin de rekabetçi yönlerini, karlılıklarını, yasalarla uyumluluklarını ve ticari itibarlarını korumak amacıyla  veri gizliliğini, bütünlüğü ve tüm fiziksel ve elektronik bilgi varlıklarını korumak üzere taahhütte bulunmaları gerekiyor.

Bilgi Güvenliği kapsamında;

  • Bilgi güvenliği yönetim sistemimizi ISO 27001:2013 standardının gereklerini yerine getirecek şekilde belgelendirmeyi ve sürekli iyileştirilmesini sağlamayı,
  • Çalışanlarımızın bilgi güvenliği farkındalığını artırmayı,
  • Stratejik iş planı ve risk yönetimi çerçevesinde, bilgi güvenliği yönetim sisteminin kurulup sürekliliğinin sağlanması için ilgili risklerin tanımlanmasını, belirlenmesini, değerlendirilmesini ve kontrol işlevinin yerine getirilmesini,
  • Bilgi güvenliği ile ilgili tüm yerel ve uluslararası yasal mevzuat ve sözleşmelere uymayı,
  • Bilgi varlıklarına yönelik risklerin sistematik olarak tespit edilerek yönetilmesini,
  • Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi kapsamında müşterilerimizin bilgi varlıklarının gizliliğini, bütünlüğünü sağlamayı,
  • Sektör içerisinde bilgi güvenliği açısından örnek bir kuruluş olmak için özveri ile çalışmayı taahhüt ediyoruz.

Bilgi varlıklarını, bir başka deyişle müşterilerimize ait verileri, verinin sahibi istemedikçe, yetki vermedikçe veya yasal gereklilikler oluşmadıkça üçüncü kişilerle paylaşmıyoruz. Belirlenen talimatlar ve politikalar doğrultusunda, bilgi güvenliği risklerini, verilerin sahibi özel veya tüzel kişilerle paylaşıyor ve gereken önlemleri onların onayıyla birlikte alıyoruz. Şeffaflık ilkemiz kapsamında tüm dünyada farklı kamu kurumları tarafından bize yöneltilen talepleri kamuoyu ile paylaşıyoruz ve bu alanda uluslararası hukuki başarılarımızla sektöre örnek oluyoruz.

Kararlarımızda ve eylemlerimizde, teknolojinin tüm olanaklarının güvenilir bir şekilde kullanılmasına önem ve öncelik veriyoruz. Tüm işlemlerimizi kontrol ve izleme teknolojileri ile takip ediyoruz. Müşterilerimize de verilerini bizlerle paylaşırken şifreleme imkanı sunuyoruz.

Teknolojimizi, güven zemininde güçlendirmeye devam edeceğiz

Microsoft olarak, teknolojinin yararları ve geleceği konusunda iyimseriz, ancak zorluklar konusunda da netiz. İnsanlar teknolojilere veya teknolojileri geliştiren şirketlere güvenmezse, teknolojiyle olumlu bir etki yaratmak da mümkün olmaz. Bu nedenle güven kazanma sorumluluğumuzu ciddiye alıyoruz. Yarattığımız teknolojiye ve birbirimize güvenmeden birlikte ilerleyemeyeceğimizin bilinciyle; her gün müşterilerimizin, çalışanlarımızın, hizmet verdiğimiz toplulukların ve onları temsil eden hükümetlerin güvenini kazanmaya çalışıyoruz. Bu taahhüt yeni değil. Trustworthy Computing inisiyatifimizi 18 yıldan daha uzun bir süre önce hayata geçirdik.  Ancak teknoloji bu hızla gelişip hayatımızın her alanını etkilerken, yapabileceğimiz daha çok şey olduğunu biliyoruz.

Gezegendeki herkesin teknolojiden ve dijital ekonomiden faydalanabildiği; fırsatlarına eşit şartlarda erişebildiği bir gelecek hayal olmamalı. Bunun için kendimize sadece teknolojinin ne yapabileceğini değil, ne yapması gerektiğini de sormalıyız. Bunu birlikte başarabildiğimizde, güvenilir teknoloji kapsayıcı ekonomik fırsatları teşvik etmeye, temel hakları korumaya ve sürdürülebilir bir geleceği desteklemeye yardımcı olacaktır.

Hep birlikte, ülkemiz ve dünyamız için teknolojiyle şekillenen aydınlık bir geleceği adım adım inşa ederken, daha fazlasını başarmak için ihtiyaç duyduğumuz kararlılığa ve güce sahip olduğumuza inanıyorum.

Yazar, Levent Özbilgin

Kaynak

LinkedIn

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu